Yasiyorum :)

Uzun suredir sesimin cikmadigini biliyorum :)
1 haftadir Hollanda'dayim.Amsterdam'i gezdim,yurda ve okula alistim.
Genel anlamda problem olmamasina ragmen yurda hala internet baglanmamasi bir sorun :(
O yuzden uzak kaliyorum.
Hollanda bloguma firsat buldukca gun gun olaylari yazdigim icin buraya yazma geregi duymuyorum,sadece hayattayim diye ses vermek istedim :)
Gorusmek uzere efem :)

Hollanda yolcusu

Yarın sabah Amsterdam'a uçuyorum.
3 ay Hollanda'dayım.Okul için.

Hollanda'daki hayatımı yazmak için ayrı bir blog açtım,sadece ordaki olayları yazacağım.Arzu edenler girip okuyabilir :)

www.hollandaguncesi.blogspot.com


Burayı da boş bırakmam ama:)
Yazarım yine bir şeyler.

Hadi bakalım,iyi yolculuklar bana :)
Herkes kendine iyi baksın.
Yazabileceğim ilk zamanda yazarım.

Öpüldünüz.

Veda Partim

Çok keyifli bir gece geçirdim dün :)
Bildiğiniz üzere bizim bir tabu/pictionary grubumuz var ve bazı cumartesiler buluşup sabaha kadar oturuyoruz.
Bu sefer biraz daha değişikti,zira dün gece bana "veda partisi"ydi.Salı günü Hollanda'ya gidiyorum ve 3 ay ordayım.O yüzden eksik olmasınlar ben gitmeden böyle bir şey yapalım dediler :)
Bol bol yedik,bol bol içtik,Selomla önce kolbastı oyna(yama)dık,sonra annem eşlik etti kolbastımıza :D
Önce İpoşum ve Selin'le kolkola girip Memleketim'i söylemeye başladık,"havasınaaa suyunaa,taşınaa toprağınaaa" diye,lay lay lay kısmına gelince herkes eşlik etmeye başladı.Selin bir "Ordaa bir köy var uzaktaaa" patlattı..
Akabinde Roman havasıyla oynadık,Mezdeke çaldık göbek attık...Lorke Lorke ile halay çektik,sonra yine halay çektik...
Twister oynadık,Selin'in üstüne düştüm :D
Tabu oynadık..Selin ben ve İpek aynı grupta olunca diyaloglar ona göre oluyor...
Şu gerçek bir anlatımdır mesela:
"Gizem Ede'deki doğal parkta ne var?"
"Geyik"
"Hah,ona benzer bir şey söyle"
"Ceylan"
"Evet"

Sonraaaağ pictionary oynadık :)
Veda pastasını kestik.Kendisini annem yaptı :))


Pasta kesip bir fasıl daha tıkındıktan sonra oyunları bırakıp uzun uzun muhabbete geçtik.
Kalktığımızda saat 06.20 idi,eve geldiğimizde hava aydınlanmıştı!

Çok eğlenceli çok keyifli bir geceydi,gelen herkese tekrar teşekkür ederim..

Sene-i devriye



Ah ah nasıl unuttum ben nasıll...
3 gün önce Lexine'imin operasyonunun birinci yılı doldu.
Benim küçük kuzum 1 sene 3 gün önce kalçasından operasyon geçirdi ve bugün çok şükür iyi.
4 aylıkken çekilen ilk pennhip,ardından kontrol zamanı başlayan aksaması ve çekilen 2. pennhipte displazi teşhisinin konması ve acil ameliyat denmesiyle başlayan sürecin; Güçlü Bey'e gitmemiz,"acil ameliyatlık bir durumu yok" demesi,"isterseniz 2 yaşına kadar bekleyelim,isterseniz tedbiren altın implantasyonu yapalım" demesi,tedbirimizi alıp implantasyona karar vermemiz ve operasyon olmasıyla bitmesinin üzerinden bir yıl geçti.

Üzüntülerimizin,endişelerimizin,kuzumun ve dolayısıyla bizim çektiğimiz acıların üzerinden bir yıl geçti.
Anestezilerden ayılmanı beklemelerimizin,anestezinin etkisindeyken yürüyemediğin için yağmur altında kucağımda arabaya taşımamın,2 katı kucağımızda çıkartmamızın üzerinden bir yıl geçti.
Farklı sevinçler yaşattın bize bir yılda..Yatağa zıplabiliyorsun diye sevinçten ağladık,ilk kez arka ayaklarının üstüne kalktığında mutluluktan kahkahalar attık...
Bugünümüze çok şükürler olsun.

Allah neşeni ve sağlığını daim etsin güzel kuzum benim.
Allah seni annene ve bize bağışlasın kuyruklu itim.
İyi ki varsın güzel kızım,danam,eşek sıpam.
Hep iyi ol.
Hepimize tekrar geçmiş olsun.

Arayanı yakarım!

Yuhh diye girmek istiyorum lafa!
Biraz önce hattımı yurtdışı aramaya açtırdım.
Malum öğrencilik dolayısıyla hat kontörlü.

Efem eğer ben ordan Türkiye'yi ararsam dakikası 52,evet evet 52 kontörmüş.Eğer Türkiye'den beni ararlarsa dakikası 24 kontörmüş,sms ise 10!

Bu bilgiler ışığında Hollanda'dayken Turkcell hattımdan beni arayanı yakarım!

Uzun zamandır google aramalarını yazmamışım.
İşte son zamanlardaki aramaların bazıları :)

akvaryumda kiraz karides
Çok keyifli,valla :)
Ama kiraz karidesler çok iyi saklanıyor ve sık bitkili bir akvaryumunuz varsa görmeniz zor olabilir.Onun için tavsiyem kirazla beraber amano da bakmanız -üretim amacınız yoksa.Amanolar hem kirazlardan daha büyük hem daha hareketli ve saklanmıyorlar :)

ayrıldığın sevgiliye nasıl davranmalı
Nasıl ayrıldığına bağlı şekerim.

beni yanlis tanimisim
İnsanın kendini tanıması güzel şey tabii :)

bodruma gittiğimizde nereleri gezmeliyiz
Hmm..
Bodrum Kalesi tabii ki ilk önerim.
Onun dışında Bodrum'un güzel koyları var,oraları gezebilirsiniz.
Gümüşlük'te mesela açıktaki Tavşan Adası'na kara köprüsü vardır.Sular çekilince,suyun altında kalan antik Kral Yolu suyun üstüne çıkar.
Tekne turu yapabilirsiniz;Karaada,Meteor,Tavşan Burnu,Camel Beach gibi belli başlı yerlere uğrar.

breaking dawn öpüşme sahnesi oku
Öpüşme sahnesi oku?
Senaryosunu falan mı okuyacaksınız?
Yoksa sahne nasıl okunur bir fikrim yok :D

cristinanın sevgilisi
Juan Antonio..Yani Javier Bardem.

erkeklere sokulan laflar
Yorumsuz yani :)

g frijit jones günlüğü
Ah yavruum,ah canııımm..Adımla aramış,yirim seni :)

günlük küfürler
Hmm..Küfürleri günlük küfürler ve bayramlık küfürler olarak ikiye mi ayırıyoruz?

ha ha nagila dinle
Ha ha nagila değil o,Allah iyiliğinizi versin! :)))

hafifi küfürler aq gibi
Aq hafif küfür mü?
Ha tabii her dakika dilinizde olup her yerde kullanınca hafif küfür oluyordur artık!

kaşarlı makarna nasıl olur
Güzel olur.

only unfulfilled love can be romantic
Evet,Vicky Cristina Barcelona'dan :)
Güzel laf di mi?

ricky martinin un dos tree şarkısının sözleri
Un dos tree?
Allah sizin de iyiliğinizi versin :)

sex.sevişmesini.öğrenmek.istiyorum
Sex sevişmesi..Bu da yeni bir terim oldu.

tabu gecesi
Hıhı yapıyoruz biz..
Pek de keyifli :)

ukrayna kimin şarkısını dinle
Bilmem,kimin istersen onun şarkısını dinle :)

yorgunum ve tatile ihtiyacım var cümlesinin ingilizcesi
I'm tired and I need a vacation.

şeyim crazy yeah küfürü
Hahaha böyle bir küfür mü var??

Santo Dio!

Vallahi yaptım! Hahahayt :)Image and video hosting by TinyPic
Ay sondan başladım di mi anlatmaya :)

Efem tee şubat ayının sonunda,Hollanda için danışman hocamla görüşmeye gittiğimde,İtalya'dan bizim okula gelmiş olan bir değişim öğrencisiyle tanışmıştım.
"İtalyan" İtalyan değildi,daha ziyade şu sevimli İtalyanlar'dandı.
Ben pek tabii "böyle şans mı olur,3 yıldır bu okuldayım denk gelmedim,tam tanıştım ben gidiyorum" durumu içindeydim,araya tatil girdi,unuttum.

Geçen gün yine evrak işleri için okuldaydım,tam kapıdan çıktııım,merdivenlerden indiiim..Ana!Bahçede elinde çayla bankta oturuyor!
Gittim yanına "hii" diye (hii değil tabii "hello" mealindeki "hi").
Konuştuk bir süre,okuldan,derslerden,İtalya'dan,İstanbul'dan falan.Kaçıncı sınıfta olduğunu sordum...
"It's my 8th year" dedi (8. yılım dedi)
Hö oldum,güldü.
2 yıl okumuş,4 yıl okuduğu meslekte çalışmış neler yapabileceğini öğrenmek için,sonra tekrar okula dönmüş,2 yıldır devam ediyormuş okulu.
"So how old are you?" dedim."28" dedi,2. hö vakasını yaşadım.Allah seni inandırsın hiç göstermiyorsun dedim...Yalan,demedim tabii nasıl diyeyim bunu,"God make you believe" diye mi..28 yaşında gibi görümüyorsun,daha genç görünüyorsun dedim.
Neyse efendim bir süre daha konuştuk,benim 2 hafta sonra Hollanda'ya gideceğimi anlattım.
Ders arası bitti gitmem lazım dedi.Memnun oldumlaştık,gitti.

Ah salak ben dedim,yine kaçırdın muhabbet fırsatını.
(Yine:Selin'in yakınen bildiği gibi 112 nolu otobüste bir fırsat kaçırdım peh peh...Aslında bakacak olursak 2 fırsat kaçırdım..Daha da Davos'a gelmem...aman,112ye binmem hihh :P )
Selin'e mızmızlandım biraz,"ya şansa bak yaa,tam gidiyorum tanışıyoruz yaa,bu ne Seloo" içerikli bir telefon konuşması yaptık,"olsun hayatım bak Hollanda'ya gidiyorsun" dedi sağolsun bi tanem,yatıştırdı beni.
(Selo valla seviyorum seni...İyi ki varsın yavruş :) )

Dur dedim,biraz oyalanayım,ders biterse valla billa msnini isteyeceğim en azından msnde konuşurum.İngilizce pratik İngilizce pratiktir değil mi ama :)
Oyalandım,arkadaşlarımı gördüm onlarla konuştum.

Dersten çıktı-lar.Bir grup halinde.Biraz bekledim gruptan ayrılsın diye,yok anacım,durmuşlar bahçede konuşuyorlar.
E sabaha kadar bekleyecek halim yok.
"Hadi" dedim kendime,"kaybedecek bir şey yok,zaten 2 hafta sonra gidiyorum."
O kalabalık erkek grubuna "daldım"; "pardoon" , "affedersiniiz" diye diye ulaştım kendisine.
Biraz ileriye çağırdım,dedim böyle böyle.Eğer sakıncası yoksa ve kullanıyorsan msnini verir misin dedim,"sure" dedi,verdi.Verirken de yok soyadındaki "i" burda "ı" olarak yazılmış onu anlattı,yok öğrenci kimliğindeki hatayı gösterdi,şudur budur.

Velhasıl ay evet yaptım,vallahi yaptım!
10 kişilik gruba dalıp birinin msnini aldım.
(Yok msn almayı ilk defa yapmadım,gruba dalıp almayı ilk defa yaptım :) )

Sonrası?
Tabii ki Selin'i aradım :D :D

Gelelim bugüneee...
Yine evrak işlerim için okuldaydım.
Giyindim,saçıma bant taktım vee sıkı durun ruj sürdüm :D
Bu benim için büyük bir şey çünkü makyaj yapmam :) En son makyajı lise mezuniyetimde göz kalemi-far-ruj-allık olarak yapmıştım,düşünün..Çok nadirdir böyle kendiliğimden ruj sürmem :)
Pek de rahatım makyajsız,sözüm meclisten dışarı ama suratına badana yapanları da anlamam.Hafif bir makyaj veya yerine göre arada ağır bir makyaj tamam da boya küpü olanlara ben şahsen "yuh bu makyajla böyleyse makyajsız bu kadına bakılmaz" yorumu yapıyorum :) Hayır yani öyle harika bir tenim olduğunu da düşünmeyin,normal bir Havva kızıyım :)
Ay neyse makyaj değildi olay...
Sabah 09.30dan 15.30a kadar okulda koşturdum-süründüm.
Tabii o sabahki dinçlik falan kalmadı.
Sabah gayet güzel olan saçlarım terden alnıma yapıştı,ruj silindi gitti,suratta tam 4 saat bir imza için beklemenin siniri/sabırsızlığı,fakülte-rektörlük arası koşturmanın ve fakülte içinde hareket halinde olmanın yorgunluğu var,kazağımın bir tarafı yukarı toplanmış kalk gidelim diyor,diğer tarafı bok yeme oturalım diyor...
Sen tut o halimle gel karşıma!
Şans yani ne diyeyim.

Cem Yılmaz'ın Penguen Dergisi'nde çıkmış bir yazısıymış.
Düşününce gerçekten öyle :))
Ben birkaç örnek daha buldum,aklınıza gelen olursa ekleyin siz de :)


Bu hafta, şarkı sözlerindeki "sevmek" fiilini incelemek istiyorum izninizle. Çünkü son zamanlarda farkettim ki "sevmek" fiili şarkı sözlerinde asla "sevmek" fiili olarak kullanılmıyor sevgili Penguen okurları. "s..mek" yazamadıkları yerde dayıyorlar burnumuza "sevmeyi"... Ama açık söyleyeyim sadece Türk Pop müziğinde yok bu teşbih... Bizler "Sevmekten kim usanır/tadına doyum olmaz" şarkisini dinleye dinleye büyümüş bir kuşağız. Değiştirin bu iki fiili öyle okuyun bakalim şarkiyi. Daha anlamli olmuyor mu?... Oluyor...

Fakat sevmek fiilini müstehcen fiilleri gizlemek için kullananlar çoğunlukla kadın şarkıcılar ve söz yazarları olmuş nedense. Sezen Aksu'nun başını çektiği bu kadınlar topluluğu sevmenin altından girip üstünden çıkmışlar... Bakın şimdi Sezen Aksu'nun yazdiği su şarki sözüne: "Al beni kanatlarında götür bu gece, Uçurup diyar diyar sev beni, sevilmediğim kadar" masum bir sevgi kastedilebilir mi bu cümleler içersinde? Değiştirin fiili öyle okuyun. Bana hak vermezseniz dişimi kırarım.

Bitmedi, Alın bir Sezen Aksu şarkısı daha: "Nasıl istedim deliler gibi, sayıkladım hep sıcak nefesini, gel ne olursa olsun son defa sev beni" Söyleyin allahaşkına gariban sevmek fiiline "son defa" diye ekleme yapılabilir mi? İnsan birisinin sıcak nefesini sayıklarken masumane bir sevgiyle diner mi bu ayrılık...?

Bir "azgın" şarkıcı da Bendeniz... "Usandım bu kaprislerden, Seveceksen sev hadi gülüm, Tuzağına böyle düşmüşken" .... Tuzağa böyle düşmüş birine ne yapar bir erkek? Bilenler bilmeyenlere anlatsın allahaşkına. Hadi diyelim Bendeniz marjinal bir kızımız. Ya en aklı başındalara ne demeli? Dünyalar tatlısı Candan Erçetin'e bakın hele: "Korkarım tanışacağız seninle, Birkaç film seyredeceğiz belki de, Ellerim tanışacak ellerinizle, Seveceksiniz beni uzun uzun" Bana kimse hikaye anlatmasın kardeşim. Çünkü hikayeyi anlatanlara sorarım: "Beni ne kadar seviyorsun Kazım" sorusuna "uzun uzun" cevabını almışlar mıdır hayatları boyunca.

Hele hele Funda Arar hanım kızımıza ne demeli? "Rüzgarındayım savruldum, sevmezsen öleceğim..." diyor alenen.. Şimdi bunların tümü kadın olduklarından ve bu toplum kadınlara baskı uygulayan bir toplum olduğundan çıkıp "valla benim şarkılarımda 'sevmek' fiili 's..mek' yerine kullanılmamıştır" diyenler çıkabilir ama erkek olduğundan Kenan Doğulu kardeşim diyemez. "Son bir kez sev bu gece / Çekinme gel evime" şarkının adı ne?
"Bir kereden bir şey olmaz"
Pardon yani.......

------
Benim aklıma gelen örnekler ise şunlar:
Nilüfer:
Yine bana gel
Yana yana yine beni sev
Hadi beni yine sev
Beni deli deli sev
Beni yine yeni yeni
Yine yeni yeniden sev

(Sev yerine s.. koyun)

Athena:
Beni gerçekten sevdiysen söyle
Asla hayır deme
Herkese bahset
Senden benden bizden...

Kimin söylediğini unuttum:
Beni sevmek aah
Yürek ister aah
Sevemezsin ah,sevme demedim mi?
(...)
Bir daha seversem eğer
Tövbe,tövbeler tövbesi dersin

Konu uzun!

Efem geçen hafta Hollanda'ya gidecek diğer Erasmus öğrencilerinin hangi ülkelerden olduğunu öğrendim.
Yazıyorum:
Gana
Kenya
Endonezya
Türkiye
Romanya
Macaristan
Estonya


Görüldüğü üzere gitti benim gelsin İtalyanlar gitsin İspanyollar,araya çeşni olarak Yunanlılar Portekizliler hayallerim..Kültür bakımından benziyoruz ya,o yüzden yani.Hemen yanlış anlamayın canım,özellikle İtalyanların yakışıklılığıyla hiiç alakası yok konunun,peh!

Fekat bu ülkeler başlı başına geyik konusu oldu!
Itır,Selin ve Begüm'le bir muhabbet dönüyor ki...

Özellikle Gana ve Kenya gibi Afrika ülkeleri üzerine belden aşağı bir muhabbet hızla dönüyor.
"Ooo Afrikalılar da varmışş"
"Hadi iyisinn"
"Dikkat et he"
cümleleri en masumları.
Afrikalıları duyanların yüzünde müstehzi bir gülümseme oluyor (okurken sizde de oldu görüyorum,inkar etmeyin).

Özellikle Selin'le Cem Yılmaz'ın zenci esprilerini feci uyarladık duruma..
Onun malum,gösterilerinden birinde aşağı yukarı şu monolog geçer:
"Köşe yazarlarından biri yazmış,"gösterisi çok pornografikti.Zenci pipisi bitti zenci pipisi" diye.Dedim ulan konu uzun,ben napayım?"

Konu hakkındaki diğer Cem Yılmaz esprilerinin bir kısmı aşağıdaki videoda var,izleyin gülün :))

Afrikalılar hakkındaki bu genel muhabbete annem babam bile katıldı ya,ben daha napayım? :)

Gelen ülkelerden Gana,Kenya ve Endonezya bünyemde biraz sarsıntı yarattı.Ben kendimi hazırlamışım Marco'ya Roberto'ya,efendim Yorgo'ya...Hadi hiç değilse bir Ivan'a ne bileyim Louis'ye de razıyım...Bu arada saydığım isimler erkek ismi ama valla niyetim kötü değil :) 3 ay beraber olacağız (ayy bu kötü oldu yahu)..Yani 3 ay beraber okuyacağız,bari gözüm gönlüm açılsın dedim..
Macaristan ve Romanya teselli ikramiyesi oldu.
Estonya'da 3 tutturmuş gibi oldum.
Google'da şöyle bir baktım da (ay ayy kirli çamaşırlar döküldü ortalığa) Estonyalılar da fena değil..Slavlar neticede.Artık nazdrovya diye diye votka içeriz.Nazdrovya Rusça gerçi ama idare etsinler artık,napayım bir de Estonyaca mı öğreneyim hihh..

Sonra düşündüm de,İtalyan olsun,İspanyol olsun,Rus olsun,bunlarla zaten tanışma imkanım olur.Ama Kenyalı'yı Endonezyalı'yı nerde bulurum?Güzel,değişik bir tecrübe olacak benim için.

Bir de şu belaltı muhabbetleri bitirsek :D

(Cem Yılmaz'ın zencilerle ilgili espriler..+16 veya +18 diyeyim mi,bence diyeyim.Dedim bile)

Efsane geri döndü

Efsane ben oluyorum :P

İstanbul'a döndüm de..haber vereyim dedim :)

Dönüşte uçak yolculuğumun ilk 15 dakikası biraz zor geçti.

Alandan kalktı uçak,yükseliyor ama nasıl sallanıyor... Arada hafif yan yatıyor,küçük boşluklara girip şööyle bir alçalıp yeniden yükseliyor.Dışarsı göz alabildiğine gri...Uçak titriyor bir yandan.Hah dedim,"Bodrum'dan kalkışından on dakika sonra düşen uçak" diye manşet olacağız.
Herkes yüzünde sahte bir gülümsemeyle oturuyor.O uçuşlarda hakim olan rahatlık pek yok,insanlar her sallantıda etrafa bakıyor.

(Temsili foto)


Derken bir boşluğa girdik ve uçak 5 saniye kadar sanırım,irtifa kaybetti.
İşte o an farkına varmasak da Hollanda kazasının hepimizin aklında olduğunu anladım.
İnsanların yüzünde bir endişe belirdi bir anda,uçuşa alışık olmayanların hafif panik.
Beş saniye okurken kolay geliyor ama lütfen içinizden 5 saniye tutun ve bu süre boyunca içinde olduğunuz uçağın alçaldığını düşünün.

Hayatımda ilk defa bir uçakta acil çıkış kapısı oturduğum yere göre nerdeymiş diye baktım.
İnsan kendini çok çaresiz hissediyor.
Sanırım bu en kötü uçuşum olacak,derken uçak o gri bulutların üstüne çıktı ve hava şartları düzeldi.Ondan sonra gönül rahatlığıyla oturdum ve normal seyir gerçekleşti.

Bu arada ben hiçbir uçuşumu bu kadar uzun uzadıya anlatmam,"iyiydi" veya "fena değildi" der geçerim,biraz endişelenmişim sanırım :)

Danalarımı pek özlemişimmmm...



Selinim akvaryumuma salyangoz hediye etmiş,kendisine burdan kocaman öpücükler gönderiyorum :)

Vallahi öyle.
Aşağıdaki resimlere bakarsanız göreceksiniz.

(Fotoğraflar Hürriyet'in fotogalerisi'nden alınmıştır
Fotoğrafların tamamı alınmamıştır,bir kısmı alınmıştır)

Shakira&Beyonce


Angelina Jolie&Megan Fox


Roseyln Sanchez&Nicole Scherzinger


Helena Christensen&Cameron Diaz


Eva Mendes&Cindy Crawford


America Ferrara&Jordin Sparks


Elijah Wood&Daniel Radcliffe


Ve bu da başka bir çift yaratılma.Acayip benziyorlar.
Yine Hürriyet'ten.

KRALİYET AİLESİNİN ZEVKLERİ DE BENZER

Birinin 25 yıl önce yaşadığını diğeri 2000'li yıllarda yaşıyor. Bu iki kadının dikkat çeken ortak noktaları ise her ikisinin de bir prensin kalbini çalması ve şaşılacak derecede birbirlerine benzemeleri. Biri diğerinin 25 yıl sonraki hali, diğeri de daha yaşlı olanın gençliği sanki...

İngiltere Kraliçesi'nin ortanca oğlu Prens Andrew'nun 1980'li yıllarda ilişki yaşadığı Koo Stark ile Prens Charles'ın büyük oğlu Prens william'ın kız arkadaşı Kate Middleton arasındaki benzerlik gerçekten de insanı şaşırtacak türden. Bugün artık olgun bir kadın olan Stark tıpkı Middleton gibi 27 yaşındayken Prens Andrew ile bir aşk ilişkisi yaşamıştı. Prensin ailesinin onaylamadığı bu ilişki yüzünden sık sık basının ilgisini üzerine çeken Stark, daha sonra başkasıyla evlenmiş bir kız çocuğu dünyaya getirmiş ve kanserle mücadele etmişti.

Kate Middleton ise daha şimdiden tıpkı aşık olduğu prensin annesi Diana gibi 'kalplerin prensesi' unvanını almış gibi görünüyor. Görünüşe bakılırsa amca Prens Andrew ile yeğeni Prens Harry'nin kızlar konusundaki zevkleri birbirine çok yakın... Tek fark aşık oldukları kadınların kaderinin birbirinden farklı olması.










Bodrum'dan bildiriyorum

Efem bir süredir Bodrum'dayım,bir süre daha burada olacağım.

Hava güzel,İstanbul'la kıyaslarsam daha da güzel.Dün üzerimde bir kazak bir mont deniz kıyısında dolaştım mesela.Yağmur da olsa hava çok soğumuyor ama o gri gökyüzü çok görkemli görünüyor.Şu anda pırıl pırıl bir hava var.Papatyalar açmış,baharlar açmış...Doğada bir kendine gelme süreci başlamış.Ne yazık ki fotoğraf makinam bozuk olduğu için hiçbirini görüntüleyemiyorum :( Gerçi Nikon almaya karar verdim,eğer Bodrum'dayken alırsam (ki burdaki hiçbir Teknosa'da yok) çekerim bir sürü foto :)

Onun dışında hemen hepimizin 2 gündür gündemi olan THY uçağının düşüşü var tabii.
Herkes etkilenmiştir ama benim etkilenmem biraz daha farklı.
3 hafta sonra İstanbul'dan Amsterdam'a uçuyorum ve Schipol havaalanına iniyor uçak.
İlk uçağa bindiğimde 6 yaşımdaydım.7 yaşımdan beri tek başıma uçuyorum (12 yıldır).13 saatlik uçuş da yaptım,4 saatlik de,45 dakikalık da.Hava koşulları elverişsiz olduğu için (kaptanın anonsunda söylediği şekilde söylüyorum) daha da yükselmek zorunda kaldığımız uçuşlar oldu.Kötü havada da uçtuk...
Hiçbir zaman,hiçbir kaza haberinden korkmadım."Olacaksa zaten olur" diye biriyim,hala korkmuyorum.Sadece içim bir tuhaf oldu...Genel anlamda sağlam inen bir uçak,sadece 3 yerinden kırılan bir uçak ve şansa bak ki o kırılma noktasında oturan yolcular...
Ve şu ana kadar yazılan çizilenler doğruysa (ki ne kadarının doğru olmadığını gördük) pilotlar uçağı düzgün indirebilmek için,şimdi terimleri unuttuğum üzre,uçağın burnunu kaldırmışlar.Bu yolcular için şans arttırırken kokpittekilerin şansını düşüren bir hamleymiş ve yine yazılanlara bağlı olarak pilot(lar) kendi hayatlarını düşünmeyip yolcuları düşünmüşler.

Biz hemen dedikoduya başlarız...Yok tecrübesiz pilot indirmiş de kaptan toparlayamamış...Bir yorumda pilotlara alkol testi yapılmalı diye yazan birini okudum..
Onlar ölü,Allah aşkına,hikayelerini anlatamazlar ki!!Belki yolcuları için kendi hayatlarını gözden çıkaran bir ekipten bahsediyoruz...
2 gündür herkes pilot,herkes kule görevlisi,herkes uçuş uzmanı.
Halbuki herkes edebiyle beklese,yapılan araştırmalar sonuçlansa,ondan sonra tefe koysalar kaptanı.

Sonuçlar açıkladığında kaptan dışında bir sorun çıkıp kaptan kahramanlık yaptıysa unutulacak bu olay.Bir-iki gün belki "aa kaptan kurtarmışş" denecek,bitecek.Ama pilotaj hatasıysa uzayacak.Çünkü biz kötüyü konuşmayı severiz.Bir insan hayatını ortaya koymuşsa 1-2 günlük konuşma konusudur,alkışlanır,bir yerlerde bir parka/sokağa ismi konur biter.Ama o kişi hatalıysa,günlerce inmez medyadan.

Amerika'da uçağı nehre indiren pilotun olayını hepimiz hatırlarız.Adamların ne kadar sahip çıktığını da.
Şimdi merak ediyorum,bizim pilot da kahramansa,biz ne kadar sahip çıkacağız?



Hoş,kazanın akabinde ölü yok diye onlarca ailenin duygularıyla oynayan bir ulaştırma bakanımız var bizim,değil mi?
Bunun ne kadar ağır bir şey olduğunu bile anlayamayan.
Oğlunun/kızının bindiği uçak düşen,eli yüreğinde bir haber bekleyen anne/babalara önce ölü yok de.Sonra öldükleri ortaya çıksın...
Bir ulaştırma bakanı,ülkesinin uçağı düştüğünde,o ülke yetkilileriyle temasa geçip en azından yaralı ve ölüleri öğrenemez mi?Kendisi yapamasa bile görevlendireceği insan yok mu?
Olay sonrasında bile konuya hakim olmayan bir bakandı,değil mi kendisi?
(Bkz:Kanal D muhabiriyle konuşması,"olay yerinde ölen yok,yaralılar hastanede öldü" lafı.Kamuoyu bile en azından pilotların cesetlerinin kokpitte olduğunu bilirken...)

Ölenlere Allah rahmet eylesin,yaralılara geçmiş olsun...

Vicky Cristina Barcelona



Geçen gün izleme şerefine nail oldum kendisini :) Şimdi de internetten senaryosunu buldum,bu yazıyı yazarken atlaya zıplaya senaryosunu okudum,ikinci kez seyretmiş gibi oldum.
Okumak isteyenler varsa buraya tıklayarak okuyabilirler.


Woody Allen filmi,başrollerde Scarlett Johanssonn,Javier Bardem,Penelope Cruz ve Rebecca Hall var.Ayrıca Barcelona ve Ovieda da başrol oyuncularından :)
Bu arada Javier Bardem de hoş herif :)Yakışıklı değil ama karizmatik kontenjanından :)



Fena film değildi.Kısaca anlatmak gerekirse,bir aşk üçgeni-dörtgeni var.
sinemalar.com'da yazan film özeti şu:

Amerikalı Vicky ve Cristina İspanya’da bir yaz geçirirler ve gösterişli sanatçı (Javier Bardem) ve onun güzel fakat dengesiz eski eşi (Penélope Cruz) ile tanışırlar. Vicky (Rebecca Hall) evlenmek üzere olan muhafazakar bir kadındır. Cristina (Scarlett Johansson) ise cinsel serüvenlere açık özgür ruhlu bir kadındır. Kaderleri kesişen üç insan arasında doğan aşk ilişkisi kaotik sonuçlar doğuracaktır.



Maria Elena

İspanyolca diyalogları çok sevdim,dinlemek bile keyifli geldi.İspanyolca öğrenmekle ne kadar isabetli bir karar verdiğimi gördüm :) Çekimler çok güzeldi,mekanlar ve manzaralar özellikle.

Konuyu,mümkün olduğunca az ipucu vermeden anlatmaya çalışacaktım,yapamadım :))
O yüzden DİKKAT SPOILER İÇERİR uyarımı yapayım,kimsenin bedduasını almayayım :)


Juan Antonio ve Vicky

Vicky ve Cristina iki Amerikalı arkadaş.Vicky (Rebecca Hall) nişanlı,daha kontrollü ve mantığa önem veren biri.Cristina (Scarlett Johansson) ise bekar,hayatı istediği gibi yaşayan,duygularına önem veren,plansız programsız biri.Vicky'nin asla tolore edemeyeceği şeyleri kabul edebiliyor.
Juan Antonio (Javier Bardem),İspanyol bir ressam.Gününü gün eden,onunla bununla yatan kalkan bir adam.Eski karısı Maria Elena ile çok büyük bir aşk yaşamışlar,fakat en sonunda kadın onu bıçaklamış.
Maria Elena (Penelope Cruz),nevrotik,hafif psikopat,hayatta kesin sınırları olmayan,kıskanç,gözü kara bir kadın.Juan Antonio'nun eski eşi.


Maria Elena,Juan Antonio ve Cristina

Juan Antonio'nun Vicky ve Cristina ile tanışma diyalogunu aktarmak,sanırım onun karakterini özetlemenin en güzel yolu olur.
Aşağıdaki diyalog restaurantta,tanışma esnasında geçer.Juan Antonio kızların yanına gider ve onlara haftasonu için kendisiyle birlikte Oviedo'ya gitmeyi teklif eder.


Restaurantta,Vicky ve Cristina

VICKY
Oh, right, y-y-y-you’re asking us to fly to Oviedo and back?
JUAN ANTONIO
Mm...no, we’ll spend the weekend. I mean, I’ll show you around the city and...we’ll eat well, we’ll drink good wine, we’ll make love.

Vicky stares at Juan Antonio as Cristina smiles.
VICKY
Yeah...who-who exactly is going to,
eh, make love?
JUAN ANTONIO
Hopefully, the three of us.

VICKY
Oh tamam,s-s-s-sen bize Oviedo'ya uçmayı ve dönmeyi soruyorsun?
JUAN ANTONIO
Mm..Hayır,haftasonunu geçireceğiz.Demek istiyorum ki,size şehri göstereceğim ve...iyi yemek yiyeceğiz,güzel şarap içeceğiz ve sevişeceğiz.

Cristina gülümserken Vicky Juan Antonio'ya bakar.

VICKY
Evet...Tam olarak kim-kim sevişecek?
JUAN ANTONIO
Umarım,üçümüz.

Burdan sonrası film hakkında bilgi içeriyor,o yüzden filmin akışını öğrenmek istemeyenler lütfen okumasın :)

JUAN ANTONIO
Maria Elena used to say that...only unfulfilled love can be romantic.

Maria Elena şunu söylerdi...sadece gerçekleşmemiş aşklar romantik olabilir.

Vicky'nin tüm reddetmelerine rağmen Cristina gitmek ister ve Vicky arkadaşını bırakamadığı için onlarla beraber gider.
Araları anlatmayayım ama özetlemem gerekirse,Cristina rahatsızlanır ve yatması gerekir.Vicky ve Juan Antonio beraber gezerler ve en sonunda birlikte olurlar.
Fakat Cristina'ya bunu söylemezler ve Barcelona'ya dönünce bir daha haberleşmezler.
Daha sonra Juan Antonio,Cristina'yı arar ve ikisi görüşmeye başlar.
Bu arada Vicky'nin nişanlısı Barcelona'da evlenmeyi önerir ve buraya gelir.
Cristina ve Juan Antonio beraber yaşamaya başlar.
Bir gece Maria Elena'nın intihar girişiminde bulunduğu haberi gelir.Juan Antonio onu görmeye hastaneye gider ve döndüğünde yanında Maria Elena da vardır.O da onlarla beraber yaşamaya başlar.

Çok uzatmak istemiyorum,o yüzden hızlı geçeceğim.
Maria Elena,Juan Antonio ve Cristina üçlü takılmaya başlar,her anlamda!
Vicky ise aşksız bir evlilikle boğuşur.

Yazın sona ermesine yakın Cristina,Maria Elena ve Juan Antonio'yu terk eder.Vicky ve Juan Antonio bir davette karşılaşır ve Juan Antonio,Vicky'yi görüşmeye ikna eder.Fakat bu esnada Maria Elena silahla oraya gelir ve silahın kazayla ateş almasıyla Vicky elinden vurulur.

Kocasıyla beraber Amerika'ya dönerler,Cristina da yanlarındadır.Kocası Vicky'nin Juan Antonio'yla ilişkisini hiçbir zaman öğrenmez.
ve film biter.

Google Analytics

acayip hayvanlara benziyorsun sözleri çeviri
Canım benim zaten sözleri Türkçe neyine çeviri istiyorsun?

adam levine yeni sevgili
Yeni sevgili mi yapmış?Allah tamamına erdirsin ne diyeyim :)

adamı yiyecek italyan sevgili porno
Amanin :) Ağır olun yahu,tamam İtalyan erkekleri genelde yakışıklıdır da,ne bu hız böyle :D

akp izmir kömür yerine rakı dağıtsın
Olur,bence İzmirlilere de uyar :D

aventura she was my love türkçe çevirisi
aventura şarkıları çevirisi

Yapacağım canlar,merak etmeyin.Bu arada geçen yazıda yazmayı unutmuşum,Aventura'nın Obsesion şarkısı da tarafımdan şiddetle tavsiyedir.

azericeye bayiliyorum
Aferin

big bang theory cnbce zaman makinesi
Yaa pek güzeldi o bölüm :)
Sezon 1,bölüm 14.Bölümün adı The Nerdvana Annihilation .Bu kıyağımı da unutmayın.

ceyhan burasi psikopatlar yuvasi sarkisi
ceyhan burası psikopatlar yuvası şarkı
ceyhan burası psikopatlar yuvası şarkısı

Psikopat mısın evladım?

dawson creek te kim aldattı
Püüü boyu posu devrilsin kim aldattıysa!

dağhan külegeç nerelere takılıyor
Bilsem :P
Uçan Kuş muyum ben yahu nerden bileyim?

dereden tepeden gel kıyıdan köşeden gel
Geliyorum bekle beni

en iyi sonu tahmın edılemeyen film
Others iyidir,severiz kendisini.
Altıncı His de öyle ama biliniyor artık sonu
Valla var öyle filmler ama unuttum :(
Titanic de öyle bak,hiç tahmin edilmez sonu :P

eski bir sınıf arkadaşımı nasıl yatağa atabilirim
Sınıf arkadaşınken niye atmadın evlatcaazım?

evde beyaz peynir yapımı
Evde inek veya koyun yoksa gereksiz :P

evde sevgiliyle twister oynama
Ya aslında valla iyi fikir..Hem ziyaret hem ticaret..Aferin tuttum bu fikri bak ;)

facebook ta şu an napıyorsun
Şu an facebookum açık değil,dolasıyıyla bir şey yapmıyorum :P

gençlerin yazdığı günlükler
Ben ben!Hem gencim hem günlük yazıyorum :D

gezi bağlarında şarkıyı dinle
Gezi bağlarında??

gunluk kacinci sahis kullanilir
Genelde birinci tekil şahıs (ben) kullanılır.Eğer kitap havasında yazılmak isteniyorsa üçüncü tekil şahıs da olabilir (o).Eğer grup aktivitesi varsa birinci çoğul şahıs (biz) veya üçüncü çoğul şahıs (onlar) da kullanılabilir.Örneklerle görelim:
-Bugün kitap okudum. -->birinci tekil şahıs
-Bugün kitap okudu. --> üçüncü tekil şahıs
-Bugün kitap okuduk --> birinci çoğul şahıs
-Bugün kitap okudular--> üçüncü çoğul şahıs
Dikkat edilmesi gereken şey,üçüncü tekil veya çoğul şahıs kullanılırken yazarın,kendinden farklı bir karaktermiş gibi bahsetmesidir.Bugün okula gittim,tümcesinde özne (ben) olan yazar,üçüncü şahıs kullanımında bu cümleyi "bugün okula gitti" şeklinde kurmak zorundadır.
Bir dilbilgisi dersinin daha sonuna geldik.

hilary duff'ın sevişme sahnesi
hilary duffın öpüşme sahnelerini izle

Allah ıslah etsin :))

iki sevgilinin ingilizce konuşmaları
İlginç..

inşallah kamptaki hepimizi allah için hepimizi severim
Buyur???

katili tahmin edilen korku filmleri
Pee çok var

kimlerin iqsu yüksek
Ben,Einstein,Hawking...öyle gidiyor :)

japon balıklarım rusça tercümesi
hırvatça sevgili anne ve baba
ibranice ruhum senle türkçe çevirisi

Artık İngilizce sözlükten çıktım,dünya çapında sözlük olma yolunda ilerliyorum :))

kokulu kaptır bize beee şarkısının sözleri
Öyle bir şarkı mı var :S

köpekleri ne mutlu eder
Sevilmek,sahibiyle olmak,gezmek,oynamak,yemek...Pek çok şey..Sahibi zaten köpeğini neyin mutlu ettiğini anlar ve bilir :)

kızların erkeklere soktuğu laflar
Ahah sevdim bu aramayı :)

los lobos la bamba sozlerı ve turkce cevırısı
los lobos türkçe çeviri

Tamam bunu da çeviririm...

ricky martin un dos tres çeviri
Ricky Martin-bir iki üç

rüyalar gerçek olsa
Bence de

sarah michelle gellar filmi ormanda sevişme sahnesi filmi
Bu ormanda sevişmeye kafayı takanlar kimlerse (diğer aramaları yazmadım çünkü) gitsin başka yerde baksınlar yeter!
Ben uyarımı yaptım..Ormanda sevişmeyin dedim,bunun börtü böceği var dedim,ayısı var kurdu var dedim..Oranızı buranızı sakatlarsınız dedim.Sonra bu havada zatürre olursunuz mazallah.

suda bogma cinayetleri
Öhm..Bu aramadan tırstığım için bir şey diyemiyorum.Hürmetler,saygılar...

the bing bang theory raj
Çok şirin değil mi :) Özellikle Sheldon'ın kardeşinin geldiği bölümde çok tatlıydı Raj :)

ukrayna kızlarını tatile davet etsek
Onlar da bunu bekliyordu emin ol

ukraynaca kufur
Nedense yabancı bir dilde hep ilk küfür öğrenmek isteriz,Türkçe de hep küfür öğretiriz

ayrılan kızlar sevgilisine nasıl dönmeli
Ex'ten next olmaz...Boşver..
Yok illa döneceğim diyorsan niye ayrıldığınız önemli burda.

bir günlük sevgiliyle tatil
Sevgili mi bir günlük,tatil mi?

hadise düm sevişmesi
Düm Tek Tek'i arayacakken fikir değiştirmiş sanırım :)

hadise şarki sosu
Nasıl bir şey bu,beşamel sos gibi bir şey mi??

Anti-Valentine



Sevgililer Günü yaklaşıyor,malum.Sevgiliyle başbaşa plan yapmak güzel olsa da konsept olarak Sevgililer Günü'nün ticari,insanları alışverişe yönlendiren,cılkının çıkarıldığı bir gün olduğunu düşünüyorum.Birileri "bu gün herkes sevgilisine hediye alacak.Sonra yemeğe çıkılacak.Bir yerlere gidilecek.Para harcanacak tüketim günü olacak." dediği için böyle bir telaş "aman da sevgililer günü geliyor napalım" moduna girmeyin yahu!Hani bir yıldönümü olur bir şey olur,bir "anlamı" vardır kutlarsın,eyvallah..Böyle düşünen tek ben değilim çünkü internette bir "be my anti-valentine" (anti-sevgilim ol) akımı var :)
Çok komik kartlar buldum,aşağıda paylaşıyorum.Belki bir kısmını çevirip eklerim bir kısmını çevirmem,bilmiyorum.

Not:Yok "sen bekarsın ondan böyle diyorsun",efendime söyleyeyim "çok katısın",yok "bu kadar gerçekçi olma" tarzı şeyler söylemeyin,ya da söyleyin bana ne ;)

Sevgililer Günü'nü kutlayın,abartmadan.






Mutlu Pazartesiler
(Nasıl hissettiğimi söylemek için resmi bir güne ihtiyacım yok)


Mutlu yaratıcılığı olmayan,tüketim amaçlı,tamamen keyfi,sömürücü ve sığ anlamlı romantik günler


Herkesin kutladığı bir gün nasıl özel olabilir?

Googleı deştikçe daha çok anti-valentine eseri çıkıyor.Aşağıya birkaç tane Anti-Valentine's Day şiiri ekliyorum :)



Kalpler,güller ve öpücükler bolca
Bütün bu saçmalık ne için?
İnsanlar lapa gibi oluyor ve sahte davranmaya başlıyor
Bu kesinlikle yılın en sinir bozucu günü
Bu günün geçmesi lazım
Ben Eros'un kıçına bir şeyler tıkmadan önce
Günü konuşamayacağım kadar sarhoş geçireceğim
Ve haftanın kalanında siyah giyeceğim
Erkekler tamamen tatlı davranır,ama yakında gevşeyecek
Bütün yaptıkları yatmayı denemek
Eros'un bana attığı ok vurmamış olmalı
Çünkü bu aşk işinin yalan dolu/yanlış olduğunu düşünüyorum
İşte,benim hikayem..Başka ne diyebilirim?
Aşk kıçımı ısır...Sevgililer Günü'nün canı ceheneme!!

Bu şiir dışında Dailyinfo.co.uk 2008 yılında anti-valentine şiir yarışması yapmış.Katılımcıların şiirlerini okumak için tıklayın

Edindiğim bilgilere göre ülkemizde de Anti-Valentine Partileri yapılıyormuş :))

İşte böyle efenim :)
Yazıdan alınmayınız gücenmeyiniz :)
Şiirlere bakınız gerçekten güzeller var içlerinde :)

Çok seviyorum İkea'yı ya..Pek keyifli gezmesi..Her şeyi deneyebilme,istediğin gibi düzenleme,eşyaların açık olması,koltuklara oturma yataklara yatma özgürlüğü,masaları uzatma kısaltma olanağı,dolapları bile açıp bakabilme imkanı...Hazır döşeli odalar,evler...Ay ayy :))
Dün İkea'ya gittik de..Bilmemkaçıncı defa :)

Şu askılıkların dördüncüsünü aldık :) Şu anda mavi,kırmızı,turuncu ve yeşil var.Birinde Leyna'nın diğerinde Lex'in tasmaları asılı,diğer ikisinde de yine onların eşyaları var :)


Sonraaa Leyna ve Lex'e şu aşağıda gördüğünüz oyuncaktan aldık...Aynısından Itırlara da aldık bir tane :))



Çok mutlu oldu danalar...Fotoğraf makinam bozulduğu için telefonla çektim,kötü çıktı..

Pictionary gecesi



(Bizimki İngilizce değildi tabii)

Dün gece pictionary gecesi düzenledik :)
Aslında planlarımız tabu gecesi içindi lakin daha sonra pictionary oynamaya karar verdik :)
Feci keyifli bir geceydi,yayında yapımda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum :)
6 kişiydik,3erli 2 takım olduk.Biz Selo'yla aynı gruptaydık.

Önce yemekle başladık işe :) Herkesin eline sağlık..



Yemekten sonra uzuun bir muhabbet faslı başladı,çok keyifli sohbetler ettik.

Saat 23.00 gibi oyuna başladık.
Çok keyifliydi,çok eğlendik...Kahkahalar çınladı bir ara resmen :))
İlk partide biz yenildik.
Hemen ikinciye başladık.Biz önce başladık.


Lakin sonuçta yine biz yenildik :(

Oyunların akabinde yine sohbet muhabbet ettik,sabah 5e kadar!
Velhasıl gerçekten eğlenceli bir geceydi,iyi oldu :)

Kendisi henüz dünyamıza teşrif etmedi,annesinin karnında ikamet ediyor.

Annesi "en yakın arkadaş","en iyi dost" payelerinin sahibi...Aklıma bir şey takıldığında,mutlu olduğumda veya canım sıkıldığında,ya da sadece konuşmak istediğimde aradığım nadir insanlardan biri..."Bunu Itır'a göstermeliyim","bunu Itır'a yollamalıyım","bunu Itır'a söylemeliyim" cümlelerinde geçen Itır...

Ve o Itır bugün anne adayı.Karnında yeğenim var.Boyu tahminen bana çekmiş olan,müstakbel sırık olacak olan yeğenimin annesi...

Belki de ben ondan çok heyecanlıyın,ondan hevesliyim.Teyze olacağım,kolay mı?

Barbunya kadardı önce,sonra üzüm kadar oldu.Büyüdü,yaban mersini oldu,ardından mandalina.Şimdi de incir kadar kendisi!Kavun karpuz kadar da olacak!

Henüz 11 haftalıkken tanıştırmak istedim sizinle.İlerde daha çoook bahsi geçecek çünkü kendisinin :)

Annem bu şarkıyı bana söylermiş bebekken,ben şimdi bu dizeleri incir'e söylemek istiyorum:

Küçücük bir bakışın
Çözer beni kolayca
Kenetlenmiş parmaklar gibi
Sımsıkı kapanmış olsun

Yaprak yaprak açtırırsın
İlk yaz nasıl açtırırsa
İlk gülünü gizem dolu
Hünerli bir dokunuşla

Hiç kimsenin yağmurun bile
Böyle küçük elleri yoktur
Bütün güllerden derin
Bir sesi var gözlerinin

Örovizyon'un yarışmacı şarkılarından sevdiklerimi paylaşıciim.Örovizyon'un yarışmacı olmayan şarkısı oldu mu diye sormayın,gecenin bu saatinde beni uğraştırmayın.

Sene 2003...
Yer anneannemler ama anneannemler evde değiller,yazlıktalar.
Sertab Örovizyon'a katılıyor,milletçe umutluyuz kendisinden.O yıllar annemin bana "bir Johnny Logan vardı" diye Örovizyon anlattığı yıllar,ben daha hiç izlememişim..Örovizyon'la ilgili bildiklerim "amaaan petrol canıııım petrol" ve "işteeee operaaaa"dan ibaret..Annem beni oturttu TVnin önüne,"gel bir kere izle,ben de yıllardır izlemiyorum" dedi.Ben sıkıcı bir akşam geçirmeye hazırlanarak oturdum.
Aa o da ne,e bu şarkı güzelmiş!Bu da fena değil..Ee hiç de beklediğim gibi boktan şarkılar yok yarışmada,eli yüzü düzgün bi' şeymiş bu...O zamandan beri iflah olmadım işte ben!

İlk çevireceğim şarkı 2003 yılında Kıbrıs için yarışmış bir şarkı,sözleri itibariyle güzel,adamın aksanı itibariyle yer yer şirin bir şarkı.

Feeling Alive-Stelios Konstantas

Bana elini ver
Bana gülümse
Bana öpücük ver,bebeğim,lütfen sadece benim ol
Sevgine ihtiyacım var
Sana bu gece ihtiyacım var
Seni bekledim bebeğim,bütün hayatım boyunca-bütün hayatım boyunca

Bana baktığın zaman kendimi canlı hissediyorum
Bana yakın durduğun zaman kendimi canlı hissediyorum
Adımı söylediğin zaman kendimi canlı hissediyorum
Lütfen söyle bebeğim,sen de aynısını hissediyorsun

Bana kendimi çok canlı hissettiriyorsun,çok canlı hissediyorum

Bana bir şans ver
Bana biraz zaman ver
Sana kanıtlamak için bebeğim,yalan söylemiyorum
Kalbimle oynama
Aklımla oynama
Seni bekledim bebeğim,bütün hayatım boyunca-bütün hayatım boyunca

Bana baktığın zaman kendimi canlı hissediyorum
Bana yakın durduğun zaman kendimi canlı hissediyorum
Adımı söylediğin zaman kendimi canlı hissediyorum
Lütfen söyle bebeğim,sen de aynısını hissediyorsun

Bana kendimi çok canlı hissettiriyorsun,çok canlı hissediyorum

Yemin ederim yalan söylemiyorum
Sana bu gece ihtiyacım var

2005'te İrlanda adına...
Love-Donna&Joe

(İngilizcesi için tıklayın

[Nakarat]Aşk seni kuvvetlendirebilir
Aşk seni çökertebilir
Aşk dünyayı değiştirebilir
Benim bulduğum bu

Aşk seni mutlu edebilir
Aşk seni ağlatabilir
Aşk en iyisi olabilir
Seni geçene kadar[Nakarat bitti]

İstiyor musun,istiyor musun
Aşık olmayı istiyor musun?
Buna ihtiyacın var mı?Hissedebilir misin?
Yeterince güçlü olduğunu düşünüyor musun?

Yükselebilir misin?
Alçalabilir misin?
Aşkın fırlattığı her şeyle başa çıkabilir misin?

[Nakarat]

Eğer onu istiyorsan gel ve al
Skoru bildiğin halde
Seni seveceğim,senden nefret edeceğim
Sonra seni daha da çok seveceğim

Aşkla başa çıkabilir misin?
Acıyla başa çıkabilir misin?
Söylediğim her şeyle başa çıkabilir misin?

[Nakarat]

Aşk tamamını yakalar
Vücudun ve ruhunla
Aşk hislerinin kontrolünü alır

Aşk denendiği gibi suçludur
Aşkın mazereti yoktur
Aşk bütün savunmalarını bozar

Aşk seni üzgün yapabilir
Aşk seni ağlatabilir
Aşk seni ele geçirebilir
Uyurken bile

Aşk sana cenneti verebilir
Aşk seni yükseltebilir
Aşk seni aldattırabilir
Aşk sana yalan söyletebilir

[Nakarat]


Ermenistan adına
Without Your Love-Andre

(İngilizcesi için tıklayın)
Davul çalan kalpler
Ve sessiz aşk sözcüklerin
Hala duruyorlar
Gecenin gölgesinde
Gidecek misin?
Fırtınalı ruhumu koruyacak mısın?
Bilmem lazım.

[Nakarat]Yaşamalı mıyım,ölmeli miyim
Aşkın olmadan?
Gülümsemeli miyim,ağlamalı mıyım
Aşkın olmadan?
Düşmeli miyim,uçmalı mıyım
Aşkın olmadan?
Bütün yapabildiğim sadece senin için yaşamak,
Senin için nefes almak.

Ne kaybederim,ne bulurum
Aşkın olmadan?
Ne söylemeliyim,ne saklamalıyım
Aşkın olmadan?
Aklımda ne olmalı
Aşkın olmadan?
Ne yapmam gerektiğini söyle
Seni sevdiğimden beri[Nakarat bitti]

Benimle uç
Kanatlarımı al ve hayal kur
Yıldızlar yol gösterecek
Cennetin yoluna
Biri emin-
Binlerce yolu var
Hoşçakal demenin
Hangisine karar verdin?

Son Eurovisio birincisi,
Believe-Dima Bilan
(İngilizcesi için tıklayın)
Şimşek ve fırtına başladığımda bile
Rüzgardaki ağaç gibi güçlü duracağım
Hiçbir şey bu dağı hareket ettiremeyecek
Veya yönümü değiştiremeyecek
Gökyüzünden düşüyorum ve tamamen yalnızım
İçimdeki cesaret düşüşümü yavaşlatacak
Hiçbir şey içimdeki ışığı söndüremeyecek

Ama eğer devam edersem
Asla imkansız olmayacak,bugün değil

[Nakarat]Çünkü inanacak bir şeyim var
Nefes aldığım sürece
Hayal edebileceklerime bir limit yok
Çünkü inanacak bir şeyim var
Tırmanmaya devam etme görevi
Hiçbir şey beni durduramaz,eğer inanırsam
Ve ben kendime inanıyorum[Nakarat bitti]

Dünya beni aşağı çekmeye çalıştığında bile
Yapamayacağımı söyleyip beni çevirmeye çalışsa
Ateşimi söndürmelerine izin vermeyeceğim!

Ama eğer devam edersem
Asla imkansız olmayacak,bugün değil

[Nakarat]
Hepsini yapabilirim
Her kapıyı açabilirim
Olanaksız gerçekliğe dönüş
Göreceksin-Hepsini ve fazlasını yapacağım!

SIKILDIM

İNSANLARIN KENDİ YAPMADIKLARINI BENDEN BEKLEMELERİNDEN SIKILDIM!!!

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa