Kurban Bayramı

Şimdi çocukluğuma iniyoruz.

Daha önce söylediğim gibi Bodrumluyum,Bodrum'da büyüdüm.

Kurban bayramı süresince devamlı kavurma yapılır bizimkilerde.Sabah bile sofraya kavurma konur,yiyen olursa diye-ki yenilir.Ayıp olmasın diye alırdım birkaç lokma ama o lokmalar ağzımda büyürdü.Sanki diri diri yiyormuşum gibi gelirdi,ne bileyim,birkaç gün önce yolda giderken meeee meee derken gördüğüm hayvanları yiyordum,daha kesileli anca birkaç saat olmuşken.
Sonra babamlar da kabul etti benim kurban bayramında taze et yiyemediğimi..O zamandır (yaklaşık 10-11 yıldır) kurban bayramlarında benim için marketten ayrı alınır et veya kıyma.Ben zaten taze,dinlenmemiş etin tadını ayırabildiğim ve bizimkilere güvendiğim için sormasam da,onlar ben rahat edeyim diye yemeği yapmadan önce ambalajı gösterirler.

Yok yani,normalde son derece etobur,günde 3 öğün et yeme potansiyeline sahip olan,sakatat dışında etin her türlüsünü her şekilde yiyen,ve hatta az pişmiş et seven ben,kurban bayramında taze et yiyemiyorum!

Normalde hiç vejetaryen değilimdir,yakınından bile geçmem.Bir ay sebze yemeyeyim,"aa ben sebze yemiyorum" demem,aramam,özlemem.Çoğunu da sevmem zaten.Yahu misss gibi bonfile dururken karnıbaharı napayım ben?

Kurban Bayramının ibadet kısmının tartışmaya açık olmamasını bir yere kadar anlarım-dindir neticede.Hani inanmam ama inanana saygı duyarım.İbadet etmek için hayvan kesmek istiyorlarsa buyursunlar.O hayvanlar zaten kesilecek,yani ben hemen hiçbir üreticinin "Buna kıyamaam,kuzum beniim.Satmayalım bunu Düriye,büyütelim,bizim koyunumuz olsun" veya "beey,pek sevimli kerata.Hadi bunu kesme de koçumuz olsun" dediğini/diyeceğini sanmam.O koyun kesilecekse,kurban bayramında kesilip masaya kavurma olarak da gelir,tesislerde kesilip biftek olarak da.

Benim kızdığım şey,"aman yapayım da bitsin" zihniyeti.Yahu insanlar,din bu kadar göstermelik yaşanmaz ki!Sırf konu komşu birbirini dürte dürte "Murtaza bak Mükerrem Beyler koç kesiyorlar,aman da bu krize paraları var" desinler diye,veya ne bileyim misafirliğe gidince "Şükûfe Hanım biz bu sene koyun kesiyoruz,ee,siz kesiyor musunuz kurban?" demek için kurban kesilmez ki!

Bu zihniyetle kurban kesenden ne hayır beklersin!Hayvanı can çekiştire çekiştire öldüreni mi istersin,kurban yerine kendini kesen kasapçıkları mı?Sokak ortasında yere yatırıp kesenleri de verebiliriz size.Artık bir bayram klasiği olarak adlandırılacak olan İstanbul'un kan akan dereleri de mevcut.

Benim ailem benim gözümün önünde hiç hayvan kesmedi...Üstelik biz senede bir kere kurban kesilen bir yerde oturmuyorduk,kümesimiz vardı;kümesimizde tavuklarımız ve horozlarımız..Onlar bir kere bile kesilmedi,sofraya konan tavuklar bizim kümesimizden değildi.
Bizim köpeklerimiz kıymetliydi,hepsine mezar kazıldı,hepsi gömüldü.
Bizim tavşanlarımız ve hatta kuşlarımız da gömüldü.


Tolstoy'un dediği gibi...
"Hayvan öldürmeden,insan öldürmeye sadece bir adım vardır; dolayısıyla hayvana işkence etmekle, insana işkence etmek arası da sadece bir adımdır."

4 kişi demiş ki:

Tolstoy çok sevdiğim bir yazardır bu yazıyı bilmiyordum sayende öğrenmiş oldum.Yazdıklarına hak veriyorum.Murtaza Beyler Şükufe Hanımlar klasiktir her bayramda ortaya çıkarlar.Kurban bayramında usulüne uygun mezbahalarda kesilmesi gerekirken ne yazık ki dandik görüntülere rast geliyoruz.Çok üzücü...

07 Aralık, 2008 19:06  

Sanmıyorum ama inşallah bu sene daha farklı olur her şey :(

07 Aralık, 2008 20:07  

frijit; ne güzel yazmışsın yahu:)

08 Aralık, 2008 11:59  

Teşekkür ederim :)

09 Aralık, 2008 20:07  

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa